Sevkan Hamurcu Aysha Dergisi Röportajı
"Çocukluğumun Kokusudur Antika"
Feminen Müzayede ve Hatunn markalarının kurucusu Sevkan Hamurcu ile antikayı, düzenlediği müzayedeleri ve yakın zamanda gerçekleştireceği projelerini konuştuk...
Nasıl başladı antikaya olan ilginiz?
"Heyecanlı bir hazırlanışın satırlara dönüştüğü şu an kahvemi yudumlarken, ilk antikayla karşılaştığım anımı yaşar gibiyim. Heyecanla sabah uyanıp kırmızı kolları, siyah kürklü mantomla müthiş haz veren ve meraklı gözlerle saatler boyunca gezdiğim bit pazarındaki o ilk günümdeyim sanki. "
O gün antikayla ilk merhabamdı. İlk olarak Üsküdar antikacılar çarşısına annemle gidip altın varak ayna ve iki kaide almak ile başladı serüvenim. Mütevazi, fakat geçmişe dair izler taşıyan ikinci derece tarihi eser bir evde büyümenin verdiği haz ile tozlu eserlerin vakarlı duruşları, yaşanmışlıkları, kullandıkça daha da kıymetli hale gelişleri bu eşyalara olan ilgimi arttırdı.
Gelenekçi bir ailenin kıymet verdiği ilk evlat ve ilk torun olarak ben daha büyümeden annemin çeyiz sandığında çeyizlerimin yer almasıyla başladı antikaya olan ilgim ve geleceğin antikası olacak HATUNNN markasının doğuşu...
Feminen Müzayede’yi kurmaya nasıl karar verdiniz?
Amacımız antikaya olan bakış açısını bambaşka bir yere getirmek, antikayı bir süs objesinden çok günlük hayatımızda kullanabileceğimiz eşyalar haline getirmek, antikaya olan algıyı değiştirmek, geçmişten gelen bu değerli objelere hayat verip yeni hikayeler kazandırmak...
Her baktığımızda bizi eskilere götürecek bu objelere kadın elinin değmesinin onları daha değerli kılacağını düşünerek bu organizasyona başladık. Müzayede fikri ilk Fransa’da Osmanlı tuğralı eserlerin savaş sonrası ganimet mantığıyla satılmasını görmemle ortaya çıktı.
Gerçek sahiplerinin elinde değildi. Süs olarak üzerindeki gümüş, altın ve işçilikle değerlendiriliyordu. Oysa antika demek kullanılan ürünlerin sevgi ve emeğinin çağ değiştirmesidir. Çocukluğumun gülümseten anısıdır, annemin her yerden çok özenerek aldığı ya da yaptırdığı çeyizlerdir...
Feminen Müzayede’de de değerliliği daha eskilere geçen hikayeleriyle bütünleştirmek üzere yola çıktık. Günümüz aile kavramıyla her geçen gün dejenerasyona uğrayan alt yapı hızla basit hikâyelere dönüşmekte ne yazık ki. Biz kadınlar beğeniden, iltifattan, hediyeleşmekten, özenilerek anılmaktan, tanınmaktan hoşlanırız fıtrat gereği. Fakat bunun müsriflik tarafıyla değil alınan ürünün kullandıkça değer kazandığını göstermek istiyoruz.
Toplum olarak antikaya nasıl bakıyoruz?
Seçimi, bakımı, kullanımı... Yeterince bilinçli miyiz? Bir ürünün antika olabilmesi için bazı kriterler vardır. O 
kriterlerde markalaşmak diye bir kavram yoktur. Kullanılan malzemenin değerli olması; ağaçtan, el işçiliği, el dokuması olması alınıp bir süre sonra da moda kavramıyla değişmesi değil kullandıkça değer kazanmasıdır.
Kadın gözüyle antika, ne ifade ediyor size?
Küçük bir kızın heyecanıyla başladığım bu yolculuğa, "Kadın Gözüyle Antika" sloganıyla, sadece biz kadınlara özel bir müzayede olan Feminen Müzayede ile başladım. Bunun için büyük anlam taşıyor.
Emek ve kıymet bilmektir, kadın gözüyle antika. Kısacası kadının evliliği, aile hayatı, yaptığı yemekleri, yapılan aşurenin ikramı, lohusa şerbeti..
Bunların hepsini tören tadıyla ilan etmek...
Aile hayatını, çocukların kıymetini, eşe ve aileye olan saygının dayanışmasıdır.
Hatunnn markasını kurmaya nasıl karar verdiniz? Bu marka ile insanlara neler sunuyorsunuz?
Hatunnn, modernleşme ile gelenekçilik arasında bir tarz oluşturuyor. Geçmişten bize kalan miras bir yaşam tarzıdır. Günümüzde kıymetli gençlerin geleceğin eşi, annesi olarak tarz belirlemesine katkısıdır...
İlk müzayedeniz Fransız tarzında gerçekleştirilmişti. 12 Aralıkta ise Osmanlı tarzı bir müzayede düzenleyeceksiniz. Biraz bahsedebilir misiniz?
Feminen Müzayede’yi sadece hanımlara özel ve tarihi dokusuna uygun mekanlarda, bir bütünlük sağlayarak yapmayı planladık. İlki Fransız tarzıyla olan müzayedemizin ikincisi 12 Aralık 2017 Salı günü Hidiv Kasrı’nda gerçekleştireceğiz. Bu, Osmanlı dönemine ait antika eserlerin olacağı bir müzayede olacak. İzninizle bu konuda sürekli yanımda olan kıymetli eşime teşekkür etmek istiyorum. Merhaba, farsça benden sana zarar gelmez anlamına gelir. Bu heyecan ve hazzımla sizlere merhaba diyorum...