Sevkan Hamurcu Elele Dergisi Röportajı
Sevkan Hamurcu 2019 Fransız Tarzı Koleksiyoner Müzayedesi Röportajı
“Koleksiyoner; Her çağda ilgi duyduğu ve edindiği nesneler aracılığıyla kendi hikayesini anlatır..”
Nisan ayında üçüncüsünü düzenleyeceğimiz müzayedemizin konsepti, kaybolan bir hobimiz; “KOLEKSIYON VE KOLEKSIYONER..”
Koleksiyonculuk belirli bir bilinç düzeyi ve sürekliliğe ihtiyaç duyan, tutku ile yapılan , sabır ve özen gerektiren bir ilgi alanıdır. Kartpostallardan pullara, peçetlerden misketlere kadar sayısız nesneyi bir araya getirme ve bir bütün oluşturma çabasıdır.
Hepimizin çocuk yaşlarda ilgi duyduğu, biriktirdiği kolleksiyonlar vardır. Bunlar zaman içinde, aynı hayatın bizi yönlendirip değiştirdiği gibi , amaç ve niteliklerini yitirebiliyor.
Çocuk yaşlarda başlayan koleksiyonculuk günümüz çocuklarında pek bilinmemektedir.Bizler güzel çocukluk yılları yaşayan bir jenerasyon olarak; sabrı, titzliği ve araştırma yapmayı orta yaşlarda unutarak kayıp zamanlar geçirdik.
Bu müzayedemizdeki misyonumuz; günümüz teknolojilerinin ve sanal dünyanın içerisinde olan veya bu hayata uyum sağlamaya çalışan meslek ve kariyer sahibi hanımlarımıza o yılları tekrar hatırlatmak, yaşam tarzlarını oluştururken o yılları göz önünde bulundurarak, kolleksiyonculuğa bakış açılarını değiştirmek, değer verip saklama ve biriktirme yerine; tüketmeyi, harcamayı ve yok etmeyi alışkanlık haline getirdiğimiz bu dönemde, bizim dönemimizin sadeliğini, sabrını ve üretkenliğini çocuklarımıza aktarmamız gerektiği bilincini hatırlatmak.
Bu dergide röportaj yapılmasını planlandığımızda çok heyecanlandım, genç kızlık dönemimde bu dergiyi okumak ,biriktirmek ve saklayıp sahip olmak bana çok haz verirdi..
Şimdi dergi gazete okuma yazma alışkanlıklarımız dahi sanallaştı, bende büyüdüm ama bu konuda hep çocuk kalmak istedim..??
Bazı koleksiyon parçaları hem maddi değer hemde ulaşılabilirlik açısından zor veya tam tersi olarak kolay olabilir.İlk müzayedemiz Fransız tarzı antika koleksiyon müzayedesiydi, ikincisi ise osmanlı tarzı antika koleksiyon müzayedesi oldu. Osmanlı tarzı müzayedemizde tamamen koleksiyonluk tuğralı ,gümüş ,altın ve tombak eserlerden oluşmaktaydı. Fransız tarzında yaptığımız müzayede de ise osmanlı pazarı için yapılan, tüm kullanılabilen porselen eserler ve diğer objeler yer almıştı. Fransızlar bizim kültürümüze ait olmasına rağmen görsel ve estetik olarak muhteşem olan bu eserleri en iyi şekilde kullanarak, zaman içinde yaşam tarzlarına etki etmiş ve günlük yaşamlarının bir parçası haline getirmişlerdir. Maddi olarak çok değerli olmayan gümüş ve altın kullanımını tüm zamanlarda koruyarak, günümüzde bile yaşam tarzlarına ekledikleri bir kültüre dönüşmüştür. Bu kültür maddiyattan daha çok el emeğine verilen değer sürekliliği, tüm zamanlara yayılmış bir biçimde karşımıza çıkmaktadır. Bizde olduğu gibi zaman içinde altın yerini gümüşe, gümüş bakıra bakır emaye’ye ve ağaç suntaya dönüşmemiştir.Yapılan ticaretle beraber osmanlı kültüründen; zerafet, temizlik,düzen ve çeşitliliği alıp, kendi kültürleri ile yoğurarak bu yaşam biçimini sürekli kılmışlardır.
Bu kültüre örnek olarak; bir christofle çatal bıçak takımını altın veya gümüş olmasada, kullanılan miktar estetik ve el emeğinden dolayı değerini hiç kaybetmeden günümüze kadar varlığını korumuş ve hala sofralarımızda yer almaktadır.
Bu durum göz önünde bulundurularak; koleksiyonculuğa, edinilebilirliği kolay olan ve günlük hayatımızda kullanabileceğimiz; porselen yada mobilya gibi antika eserleriyle başlamamız uygun olacaktır. Geçmişimizden gelen o sadelik ve titizliği, günlük yaşamımızda kullanabileceğimiz bir antika kolleksiyonu sayesinde , geleceğimiz olan çocuklarımıza aktarmamız ve kültürü yaşatmamız adına sizleri müzayedemize davet ediyorum.
Saygı ve sevgilerimle..
Sevkan HAMURCU